2 Eylül 2009 Çarşamba

Edeb Ya Hu!

Bir arkadaşım paylaştı benimle, çok hoşuma gitti bu yazı: Edeb (Elif Şafak). En son kısmını alıntılamak istedim.
...
Öyle kelimeler var ki, harf öbekleri olmaktan çıktı, gündelik hayatımızın akışını şekillendirmeye başladı. "Hoyrat" bunlardan biri. Hoyratız birbirimize karşı. Ve sağımız, solumuz, önümüz, arkamız.... hoyrat. Yolda yürürken birbirimize bakışımız, evlerimizin çatıları altında birbirimizden söz edişimiz; konuşmalarımız, dedikodularımız, ithamlarımız, önyargılarımız, zanlarımız, yaftalamalarımız, dışlamalarımız....hep ama hep hoyrat. O kadar çok hırpalıyoruz ki birbirimizi, öylesine hırçın bir iklimdeyiz ki.... Halbuki bu arada uzaktan bir yerden sesleniyor eski mi eski bir öğreti. Tembihliyor usulca.

"Edeb ya HU edeb!"
...
Belki de bu yüzden seviyorum ufak şehirlerde olmayı bazen. Mesela okula giderken yürüyorum sadece. Yani otobüse bin-in derken bir sürü olası hoyratlıktan sakınıyorum. Dışarı hem adım atışımda hayatıma bir defa dahi girmiş olsalar da üzerime hakları binen insan sayısı da otomatikten azalıyor. Belki bir kaçış. Olsun! Rabbim her alanda herkese herşeye dair hoyratlıktan korusun!

Hiç yorum yok: