14 Nisan 2010 Çarşamba

Özetimsi

Öncelikle, düşünüyorum da sanatçılar, sporcular güruhu 25. ya da 50. sanat, spor yıllarını kutluyor ya ben de yakında gelecek olan 20. eğitim/öğrenim yılımın kutlanmasını istiyorum! Sonra nisanın ortası olmasına rağmen hala gelmeyen baharı , açmayan çiçekleri düşünüyorum. Pencereden hep yağmura bakıyorum, hep gri bir gökyüzü görüyorum. Kış bitmiştir diye kuru temizliğe verdiğim paltoma sarınıp gidiyorum hala okula. Ve de tabi ki aklım ucu bucağı gelmez resmi işlem karmaşalıklarına takılıyor. Geçen cumartesi bir minibüs dolusu insanla yine Metkoviç sınırlarına dayanışımızı hatırlıyorum. Bilmem kaçıncı kez gördüğüm yollarda vakit çabuk geçsin diye yahut yanımdakiler benimle pek konuşmasın diye ya da sadece okuma niyeti ile yanıma aldığım kitabımdan bir satır okuyup geri dönüş yolunda bizimle seyahat eden bagajdaki yarım kuzuyu koklayışımı hatırlıyorum. Bir de tabi akademik kariyerim geliyor gözlerimin önüne. Aynı anda yazmaya çalıştığım 2 konferans kağıdı ve tezimin ikinci bölümüne bakıp bakıp insanlık için hayırlara mı vesile oluyorsun yoksa tozlu raflara bir adet eser daha mı kazandırıyorsun diye soruyorum kendi kendime. Eşim beni teselli etmek için "bölümünden kaynaklanıyor belki de bu somut sonuç eksikliği" diyor. Möhendis adam işte, karnı tok sırtı pek diye düşünüyorum. Sahi nerden birden geldik biz bu ekonomiye? Emre Aydın'ı dinliyorum sonra televizyonda. Şöyle doğru düzgün iki kelam eden şarkıcımız var Allah'a şükür deyip ne diyor diye kulak kesiliyorum. Kağıt Evler koymuş yeni albümünün adını. Neden mi dendiğinde şöyle açıklıyor; unutmak çok emek isteyen bir süreç çünkü tam unuttum dediğin anlarda hiç yoktan bir şey seni gerisin geri döndürebiliyor. Kağıt ev yapmak da öyle. Zahmet verip yapmaya uğraştığın şey bir ufacık hatada yok olup gidiveriyor. Eyvallah! Elimde bir kitapla sofada oturuyorum bütün bu düşüncelerden uzak. Salinger okuyorum. Düşünüyorum da paranoyak, şizofren insanlar hep insanların kötülüğünden korkup çekiniyorlar da, bana hep iyilik ediliyor insanlar tarafından sanısıyla hasta olan birileri yok mu bu dünyada?
...
vs. vs.